Baryatinskiy Ailesinin Türkistan’a Şifa Seyahati ve Mariya Baryatinskaya’nın Taşkent Notları (1910-1911) (2025)

KIZIL KOMİSER: M.V. FRUNZE'NİN ORTA ASYA VE TÜRKİYE'DEKİ FAALİYETLERİ (1918-1922) (Yüksek Lisans Tezi)

Asena Gökmen

2023

1926-1991 yılları arasında günümüzde Kırgızistan’ın başkenti Bişkek şehrine ve SSCB döneminde Orta Asya’daki pek çok Rayon’a adı verilen, “Kızıl Ordu komutanı”, “Halk Komiseri (Narkom)”, “devrimci” ya da bakış açısına göre “askeri diktatör” sıfatlarını üzerinde toplayan Mihail Vasilyeviç Frunze, Bolşeviklerin içinde yoğrulmuş ve sivrilmiş Kızıl önderlerden biridir. Devrim fikriyle tanıştığı andan itibaren kendini Bolşevik Parti organizasyonu içerisine dahil eden Frunze, Çar rejimine karşı yürüttüğü ajitasyon ve silahlandırma faaliyetleriyle Rusya’nın çeşitli yerlerinde işçi, asker ve köylüleri Çarlık aleyhine örgütlemiş yani Lenin’in halk yığınlarının aşağıdan gelen dolayız girişkenliğine dayanan iktidar isteğiyle proleter bilinci uyandırmıştır. Ekim Devrimi’ne giden sürecin başarılı aktörlerinden biri olan Frunze, bu başarılı sürecin ardından Rus İç Savaşı’nda görevlendirilmiştir. İç savaşta, 4. Ordu ve Güney Grubu’nda, Kolçak ve Beyaz Kazaklara karşı kazandığı zaferler ve izlediği askeri yöntemlerle kariyerinde önemli gelişmeler kaydederek Doğu Cephesi ve ardından Türkistan Cephesi komutanlığına kadar yükselmiştir. Türkistan Cephesinin bir devamı niteliğinde Basmacılarla mücadelede görev alıp, Yaş Buharalılarla ittifakta bulunarak Orta Asya’da Sovyet iktidarının kurulmasına katkıda bulunmuştur. Frunze’nin, Türkistan halkının Basmacılara destek vermemeleri üzerine kurduğu taktik ve ardından Yaş Buharalılarla ittifak yapıp, Buhara Operasyonu’nu gerçekleştirerek Alim Han’ı devirmesi, Rusların Orta Asya’yı ele geçirmelerinde önemli birer etken oluşturmaktadır. Nihayetinde Güney Cephesi’nde Vrangel’i yenmesi, Ukrayna’da görevlendirilmesi ve Mahnovistleri yenmesi gibi bir dizi olayın ardından Türk-Sovyet ilişkilerinde de önemli bir hamle olan elçilik göreviyle Türkiye’ye gelmiştir. Kasım 1921’den Ocak 1922’ye kadar Türkiye’de bulunmuş ve Türkiye-Ukrayna Dostluk ve Kardeşlik Antlaşması onun heyet başkanlığı altında imzalanmıştır. Frunze ayrıca, Türkiye’ye geliş ve gidiş yolculuğunda dönemin Türkiye’siyle ilgili izlenimlerini ve anılarını da kaydetmiş, böylece Millî Mücadele yıllarında Anadolu’daki halkın durumuna da ışık tutmuştur. Pişpek’ten Ankara’ya uzanan hikayesiyle ve tarihe yön veren kişilerle hayatının bir noktada kesişmesiyle, Frunze’nin kimliği ve yapmış olduğu eylemler son derece önemlidir. Sadece dönemin Rus yetkililerinin anılarında değil, Zeki Velidi Togan ve Ali Fuat Cebesoy gibi isimlerin hatıralarında da Frunze’yle ilgili olaylara rastlamak mümkündür. Sovyetler adına pek çok askeri, siyasi ve diplomatik görevde bulunan Frunze, son görev olarak Troçki’nin yerine Savaş Komiserliği’ne getirilmiş ancak Lenin’in ölümünün ardından gücün Stalin’in elinde toplandığı bir dönemde girdiği ameliyatta hayatını kaybetmiştir. Bu tezin başlık seçiminde Frunze’yi tanımlamak için getirildiği son görev olması sebebiyle “Kızıl Komiser” sıfatı tercih edilmiştir. Kendisi Sovyet-Türk ilişkilerinde önemli bir rol oynasa da bugün Türkiye’de Frunze ile ilgili kaynak sayısı sınırlıdır. “Kızıl Komiser: M. V. Frunze’nin Orta Asya ve Türkiye’deki Faaliyetleri (1918-1922)” adlı tez çalışmasında, Frunze’nin Orta Asya ve Türkiye’deki fikir ve faaliyetlerini Türkçe literatüre kazandırmak amaçlanmış, bunun yanı sıra kronolojik ve biyografik şekilde ilerlenerek Frunze’nin hayatına da ışık tutulmaya çalışılmıştır. Tezin içeriğinde ilk olarak Frunze’nin kendini devrime adayış süreci ve Rusya’da Sovyet iktidarı kurulana kadar gerçekleştirdiği eylemler ele alınmış, ardından Türkistan Cephesi’nde görevlendirilmesiyle Orta Asya’da yaptığı faaliyetler ve en nihayetinde Türkiye’deki görev sürecine ilişkin bilgilere yer verilmiştir.

View PDFchevron_right

Atatürk Türkiye'si ile Türkistan ve Buhara Cumhuriyeti Arasındaki İlişkiler (1919-1924)

Ahat Andican

Buhara Cumhuriyeti 101 Yaşında (Buxoro Jumhurıyatı 101 Yoshda)

View PDFchevron_right

MUNTAHAB AT-TEVARİH VE 19. YÜZYIL TÜRKİSTAN TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ

Türk Dünyası Araştırmaları, 2018

Aslen Doğu Türkistanlı ve Hocalar sülalesinden olan Hakimhan Töre’nin Farsça kaleme aldığı Muntahab At-Tevarih; Hokand Hanları Ömer Han (1809- 1821) ve Muhammed Ali Han (1822-1842) ile Buhara Emirleri Haydar (1800- 1825) ve Nasrullah (1827-1860) dönemleri için önemli bilgiler ihtiva etmektedir. 19. yüzyıl Türkistan Hanlıkları için ana kaynak olan eser 2010 yılında Özbek Türkçesine tercüme edilmiş, ülkemizde ise yeni yeni kullanılmaya başlanmıştır. Türkistan Hanlıkları için büyük önem taşımasına rağmen eserde Hz. Adem’den başlayarak kendi dönemine kadar kaynaklardan yararlanarak kaleme alınmış kısa bir İslam tarihi anlatılmaktadır. Hakimhan Töre, Alim ve Ömer Hanların ye- ğeni olarak sarayda bizzat şahit olduğu olaylara ve Rusya’ya sürgün edilmesi sebebiyle orada gördüklerine yer vermesi Muntahab At-Tevarih’e ayrı bir değer katmıştır. Dönemine dair verdiği çoğu bilgilerin çağdaş kaynaklarda bulunma- ması nedeniyle kendisinden sonra yazılan bazı eserlere kaynaklık yapmıştır.

View PDFchevron_right

Turkestanski̇ye Vedomosti̇ Gazetesi̇’Ni̇n Türki̇stan Tari̇hi̇ Kaynaği Olarak Önemi̇ / the Importance of the Newspaper Turkestanskiye Vedomosti as the Source of Information on the History of Turkestan

Leyla DERVİŞ

Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2020

Çarlık Rusya dönemi Türkistan tarihi halen tam manasıyla incelenmiş ve ortaya konulmuş değildir. 1870-1917 yılları arasında Türkistan Genel Valiliği'nin resmi yayını görevini üstlenen Turkestanskiye Vedomosti Gazetesi, Türkistan tarihinin ilgili dönemini iyi yansıtan süreli kaynaklardan biridir. Bu çalışmada, gazetenin 1871 yılındaki sayıları mercek altına alınarak incelenmiştir. Yapılan değerlendirmelerin ve incelemelerin sonucunda söz konusu gazetenin Türkistan'ın o devirdeki tarihi, kültürü, toplumsal yapısı, şehirleri, eğitim hayatı, ekonomisi gibi pek çok alanda önemli bir kaynak olduğu ortaya konulmuştur. Bölgede yaşayan halklar ve etnik gruplar, bölgenin coğrafi özellikleri, başka devletlerin bölgeye yönelik politikaları gazetenin makalelerine konu edilmiştir. Bu gazetede Rusların bölgeye yönelik emelleri en iyi şekilde yansıtılmıştır.

View PDFchevron_right

Turkestanski̇ye Vedomosti̇ Gazetesi̇’Ni̇n Türki̇stan Tari̇hi̇ Kaynaği Olarak Önemi̇

Leyla DERVİŞ

Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2021

Çarlık Rusya dönemi Türkistan tarihi halen tam manasıyla incelenmiş ve ortaya konulmuş değildir. 1870-1917 yılları arasında Türkistan Genel Valiliği'nin resmi yayını görevini üstlenen Turkestanskiye Vedomosti Gazetesi, Türkistan tarihinin ilgili dönemini iyi yansıtan süreli kaynaklardan biridir. Bu çalışmada, gazetenin 1871 yılındaki sayıları mercek altına alınarak incelenmiştir. Yapılan değerlendirmelerin ve incelemelerin sonucunda söz konusu gazetenin Türkistan'ın o devirdeki tarihi, kültürü, toplumsal yapısı, şehirleri, eğitim hayatı, ekonomisi gibi pek çok alanda önemli bir kaynak olduğu ortaya konulmuştur. Bölgede yaşayan halklar ve etnik gruplar, bölgenin coğrafi özellikleri, başka devletlerin bölgeye yönelik politikaları gazetenin makalelerine konu edilmiştir. Bu gazetede Rusların bölgeye yönelik emelleri en iyi şekilde yansıtılmıştır.

View PDFchevron_right

İNGİLİZ GAZETESİ "LEVANT HERALD"A GÖRE RUSLARIN TÜRKİSTAN'I İŞGAL SİYASETİ (1859-1878)

Ebru Uygun

ACCORDİNG TO "LEVANT HERAND" WHİCH BRİTİSH NEWSPAPER RUSSİANS OCCUPATİON POLİTİCS OF TURKESTAN (1859-1878) During the 19th centruy, Russian- British conpetition was intensely experienced on a wide geography from Balkans on the Black sea and Mediterranean, from the Caucasus to İran, Turkestan and the Far East. The most intense and long period region of this competition was Turkestan. The Turkish States, which played an active role in Turkestan politics until this century, Hive Hokad and Buhara Khanates. Faghanistan was the last and strategic poin of being fully dominant in Central Asia. The fact that the Russians were fully dominant in the Turkestan khanate brought the competition between Great Britain and Russia to the highest level. The most intense region of this competition was Afghanistan. Throughout history, the Russia threatened the security of the road to Turkestan – İndia. On the other hand the British continued to threaten the security of Turkestan, over the Afghanistan. This competition has been the subject of many press and publishing. In the period of 1859-1878 when Russians and British had the most intense competition on Turkestan and Central Asia, numerous articles were published on this subject in the Levant Herald. The historical events in these articles constitute the main point of this study.

View PDFchevron_right

THE JEWISH PRESENCE IN TURKISTAN AND THEIR REFLECTIONS ON TRAVEL BOOKS (Türkistan Yahudileri)

Fatih Çolak

TÜRKİSTAN'DA YAHUDİ VARLIĞI VE ONLARIN SEYAHATNAMELERE YANSIMALARI Fatih ÇOLAK  ÖZ Yahudiler kutsal toprakları olan Kenan'dan (Filistin) defalarca başka coğrafyalara göç etmek zorunda kalmışlardır. Çoğu kez göçtükleri yerlerden geri dönmemişler ve oralarda yaşamlarına devam etmişlerdir. Göçüp yerleştikleri bölgelerden birisi de Türkistan'dır. Türk-İslam medeniyetinin doğduğu topraklar olan Türkistan'da yüzyıllardan beri Yahudi varlığı söz konusudur. Burada yaşayan Yahudilere Türkistan Yahudileri, özelde de Buhara Yahudileri denmektedir. Bu Yahudiler bölgede İslamiyet başta olmak üzere farklı birçok kültürün etkisi olmasına rağmen benliklerini, kültürlerini ve inançlarını kaybetmemişlerdir. Ancak, yaşam tarzlarıyla ve pratikleriyle dünyanın diğer yerlerindeki Yahudi gruplarından farklılık arz etmektedir. Türkistan şehirlerinde kendilerine ait mahallelerde yaşamlarını sürdürmüşler, genelde de farklı zanaat dallarıyla meşgul olmuşlardır. Türkistan'ın Ruslar tarafından istilasıyla birlikte kendilerine Ruslar tarafından özel haklar verilmiş ve bazı ticaret kollarına hâkim olmuşlardır. Fakat Çarlık Rusya'sının yıkılması ve Sovyetler Birliği'nin kurulmasıyla birlikte diğer milletler gibi Türkistan Yahudileri de asimilasyon politikalarına tabi tutulmuşlardır. Bunun neticesinde ve özellikle de Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra fırsatını bulanlar başta İsrail olmak üzere ABD, Avusturalya ve Kanada'ya göç etmişlerdir. Günümüzde az da olsa Buhara başta olmak üzere Türkistan'ın bazı büyük şehirlerinde Yahudiler yaşamlarını devam ettirmektedirler. Bu çalışmada tarih boyunca Türkistan'daki Yahudi varlığı ele alınacak ve onların Seyahatnamelere yansımaları irdelenmeye çalışılacaktır.

View PDFchevron_right

Türki̇stan’Da Yahudi̇ Varliği Ve Onlarin Seyahatnamelere Yansimalari

Fatih Çolak

Karadeniz Araştırmaları

Yahudiler kutsal toprakları olan Kenan’dan (Filistin) defalarca başka coğrafyalara göç etmek zorunda kalmışlardır. Çoğu kez göçtükleri yerlerden geri dönmemişler ve oralarda yaşamlarına devam etmişlerdir. Göçüp yerleştikleri bölgelerden birisi de Türkistan’dır. Türk-İslam medeniyetinin doğduğu topraklar olan Türkistan’da yüzyıllardan beri Yahudi varlığı söz konusudur. Burada yaşayan Yahudilere Türkistan Yahudileri, özelde de Buhara Yahudileri denmektedir. Bu Yahudiler bölgede İslamiyet başta olmak üzere farklı birçok kültürün etkisi olmasına rağmen benliklerini, kültürlerini ve inançlarını kaybetmemişlerdir. Ancak, yaşam tarzlarıyla ve pratikleriyle dünyanın diğer yerlerindeki Yahudi gruplarından farklılık arz etmektedir. Türkistan şehirlerinde kendilerine ait mahallelerde yaşamlarını sürdürmüşler, genelde de farklı zanaat dallarıyla meşgul olmuşlardır. Türkistan’ın Ruslar tarafından istilasıyla birlikte kendilerine Ruslar tarafından özel haklar verilmiş ve bazı ticaret kollarına hâ...

View PDFchevron_right

Bir Sömürge Yöntemi Olarak Coğrafyayı Adlandırmak Türkistan'dan Orta Asya'ya Rus Kaynaklarında Türk Coğrafyası (XIX.-XX. Yüzyıllar)

Murat Özkan

Tarihî ve Edebî Metinlerde Türkistan - [CİLT 1], 2023

Türklerin yaşadığı yer manasına gelen Türkistan, yüzyıllardan beri kadim Türk topraklarını tanımlamak için farklı devletler tarafından kullanılmaktadır. MS 639 yılında ilk kez Soğd belgelerinde Twrkystn şeklinde yazılmış; sonrasında ise neredeyse tüm doğu ve batı kaynaklarında Türkistan olarak ifade edilmiştir. Arapların Türkistan’ı fethetmesinden hemen sonra bölge daha dar bir coğrafi alanı tanımlayan Mâverâünnehir kelimesiyle birlikte kullanıldı. Özbek hanlıkları döneminde ise Türkistan tabirinin yerini Buhara Hanlığı, Hive Hanlığı ve Hokand Hanlığı gibi siyasi tanımlamalar aldı. Uluğ Türkistan geniş Türk coğrafyasını değil, Ahmed Yesevî’nin türbesinin bulunduğu Yesi şehri ve çevresi gibi dar bir alanı ifade etmeye başladı. Yesi’yi işgal eden Ruslar, topraklarını bu bölgeden hareketle genişlettiler ve Türk coğrafyasını idare etmek için kurdukları idari mekanizmaya Türkistan adını verdiler. Böylece XIX. yüzyılda Türkistan tabiri eski anlamını kazanmaya başladı. Ekim Devrimi’nden sonra, Türkistan halklarının kurtuluş hareketinde, birleşik ve bağımsız Türkistan’ın canlanmasından çekinen Sovyet makamları Türkistan bölgesi halklarını dar ulus-devlet sınırları ve mikro milliyetçilik içine hapsetmek için siyasi öneme sahip Türkistan terimini kaldırarak yerine tarihî ve siyasi mana ve derinlikten yoksun Orta Asya tabirini coğrafi terim olarak bölgeyi tanımlamak için kullandı. Bu çalışmanın temel amacı, Türkistan bölgesine dair tarihî adlandırmaların tespit edilerek Çarlık Rusya ve Sovyet dönemindeki coğrafi adlandırmaların politik-stratejik hedeflerini ortaya koymaktır.

View PDFchevron_right

Hatice Karımov, "Rus Şarkiyatçı A. L. Kun'un Gözüyle Hudayar Han Devrinde Hokand Hanlığı", [itobiad], 2020, 9 (4): 100/116.

Hatice KERİMOĞLU (KARIMOV)

1875 yılının yazında Fergana vadisi ahalisinin hükümete karşı başlattığı isyan ateşinin yükseldiği haberini alan Türkistan Genel Valisi K. P. Von Kaufmann, müfrezesiyle birlikte Hokand şehrine hareket etti. Müfrezede aynı zamanda Hokand Hanlığı hakkında bilimsel verileri toplaması için, el yazmaları koleksiyoneri olarak şarkiyatçı A. L. Kun da bulunuyordu. Seyahati sırasında Taşkent, Hocent, Mayram, Bim-Arık köyü, Hokand, Altı-arık köyü, Margilan, Şahrihan, Asaka, Andican ile Namangan’ı ziyaret eden Kun, savaş şartları el verdiği ölçüde hanlık hakkında son derece değerli malzemeler topladı ve Hokand Hanlığı’nın son dönemindeki olaylara tanık olma fırsatı yakaladı. Seyahat sonrası İmparatorluk Rus Сoğrafya Derneği’nin dergisinde yayınlanan notlarında kısa ve öz olmasına rağmen Hokand Hanlığı’nın coğrafi, etnik, idari-askeri yapısı, ekonomik durumu ve vergi sistemi hakkında önemli bilgiler verdi ve söz konusu dönemin bütüncül bir resmini oluşturmayı başardı. En önemlisi de Hokand Hanlığı’nın sade bir Rus Oblastına dönüşmesi arifesindeki tarihsel olaylara tanık olmamızı sağladı. Dolayısıyla bu çalışmada şarkiyatçı Kun'un Hokand Hanlığı seyahat notları ile ilgili veriler incelenmiştir.

View PDFchevron_right

Baryatinskiy Ailesinin Türkistan’a Şifa Seyahati ve Mariya Baryatinskaya’nın Taşkent Notları (1910-1911) (2025)

References

Top Articles
Latest Posts
Recommended Articles
Article information

Author: Manual Maggio

Last Updated:

Views: 5787

Rating: 4.9 / 5 (49 voted)

Reviews: 88% of readers found this page helpful

Author information

Name: Manual Maggio

Birthday: 1998-01-20

Address: 359 Kelvin Stream, Lake Eldonview, MT 33517-1242

Phone: +577037762465

Job: Product Hospitality Supervisor

Hobby: Gardening, Web surfing, Video gaming, Amateur radio, Flag Football, Reading, Table tennis

Introduction: My name is Manual Maggio, I am a thankful, tender, adventurous, delightful, fantastic, proud, graceful person who loves writing and wants to share my knowledge and understanding with you.